sevmek; bakmak değil görmekse eğer,

sevmek; bakmak değil görmekse eğer,
sevmek; yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer,
sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer,
SENİ SEVİYORUM....



sevmek; senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer,
sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer,
sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM...



sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer
sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer,
sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer,
SENİ SEVİYORUM...




sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer,
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer,
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM...

ผลลัพธ์ (อังกฤษ) 1:

love; not look görmekse if,
love; When I'm around her head

love you koyabilmekse your shoulder; unutmaksa loneliness when I'm around you,
I love

love

; While you place the more robust
basabilmekse if,
love; as with you, in the absence of love, if you really want to

; If you sokabilmekse in their dreams, love you love




; When you lie down on the bed, ashishkohale
gölgemle
ısıtmaksa if you love my orientation is straight; you,
love; come on---a scream that she loved you, love you





love; something in the heart when the hands

if if love disconnection; eye also coming without moving
bakabilmekse if,
love; the heart of your heart, if you really want to
I love you ...

ผลลัพธ์ (อังกฤษ) 2:

love; If your saw does not look at you,
love; The head is next
Abilmekse shoulder put, if you
love; If your forget the loneliness that are in front of you,
I LOVE YOU .... love; s more solid ground when it Abilmekse bass, if you love; such as the absence of UnlAymIş you if you want to feel, to love; Abilmekse dreams if you put in, I love you ... love; When you lie in bed, If your dreams if you love, you feel cold with the shadow If your heater if you, love; If your çıklık say if you love screaming, I love you ... love; When holding hands in the heart of something if it is broken, love; beholds not move at all from coming to see if Abilmekse, love; if you want to feel in the heart of hearts, I LOVE YOU ...

ผลลัพธ์ (อังกฤษ) 3:

love to look at; if not, shining
love, causing them a burden to the
koyabilmekse if
love, isolation, causing them if unutmaksa,
I love you ....



Senle love it; it is a more robust
basabilmekse
love it; if, as in
seninleymis hissetmekse if,
love; hayallerine senide sokabilmekse if,
you I LOVE ...



love;bed duslemekse diminishes, if you love it; you
usudugunde golgemle
you,
love it if ısıtmaksa; easy cıklık an elated teenage soylemekse if,
you I LOVE ...




love, hand in hand with heart of tutustugunda biseylerin
kopmasıysa if,
love; gozgoze around in no stands secure and still
bakabilmekse if,
love; heart heart of hissetmekse if,
you I LOVE ...